27 Mart 2008 Perşembe

DOVE GERÇEK GÜZELLİK ARAŞTIRMASI



Geçen sene neredeyse baktığımız heryerde olan fakat; pek azımızın dikkatini çeken bir reklam kampanyasının temeli atıldı. 'Dove gerçek güzellik araştırması ' . Birbirinden farklı afişlere ilk baktığımızda, herkesin gözüne, afişten çıkacakmış gibi duran bayanlar çarpıyor. Dikkatli baktığımızda, bu bayanlar çeşitli kusurlara sahip. Aslında 'kusur ' demek yanlış olur. Çünkü reklamın varoluş amacı burada yatıyor. Dove bunların insanlar için bir 'kusur mu? ' yoksa güzelliğe güzellik katan 'kusurlar mı? ' olduğunu öğrenmek için gerçek güzellik araştırmasına ihtiyaç duymuş. Afişlerin birinde burnu kemerli, diğerinde de fazla kilolu bayanlar var. 'kemerli mi? Karizmatik mi? ' ya da 'kilolu mu? Kıvrımlı mı? ' diyerek insanları ankete çağırıyor. Bu araştırmanın amacı, yeni nesillere gerçek güzelliğin ne olduğunu gösterebilmek. Gençlerin aklındaki sabit güzellik anlayışını yıkıp, kendi güzelliklerini görmelerini ve özgüveni olan insanlar olmaya çağırıyor. Çünkü gençlerin %72 si bu 'sabit güzellik ' anlayışından dolayı sosyalliklerini kaybetmiş, daha kötüsü de, %92 si fiziksel görünüşünü değiştirmek istiyormuş. Bunlar ciddi veriler bence.

Dove' da herkesin güzel bir yanı olduğuna inanarak kampanya başlatmış. Bu önyargıları yıkmak istemiş. Bu özgüven programıyla 2010' nun sonuna kadar 5 milyon genç kıza ulaşarak, bu basmakalıp güzellik anlayışını yıkmayı amaçlıyor. Umarım sonuçlar tahmin ettiğimiz gibi kötü çıkmaz. Yoksa ' Dove ' sana çok iş düşecek.

22 Mart 2008 Cumartesi

CANINIZ NE ISTERSE O ANDA GÖSTEREN TV ''DIGI''

Bu sıralar neredeyse hangi tv kanalını açsam karşıma Acun Ilıca'lıyla DIGITURK reklamı çıkıyor. Sloganları da gerçekten ilginç olmuş ''Canınız ne isterse o anda gösteren tv DIGI'' gerçekten bu doğru mu bilmem ama ilk başta izleyici kitlesinin beğenisini kazanmışa benziyor. Türkiye genelinde 1.5 milyon abonesi bulunan DIGITURK bu oranı iki katına çıkarmak için çoktan kolları sıvamışlar. ''Var mısın yok musun'' programıyla çoğu insanın gönlünde taht kuran Acun Ilıcalı sayesinde bunun neredeyse başarmışlar.Acun Ilıcalı DIGITURK bayiliklerini kırıp geçirmiş, reklamdan sonra satışlarda büyük bir artış varmış.DIGITURK'ün başarılarını göz ardı etmemiz doğru olmaz ama burda Acunun payının büyük olduğunu düşünüyorum. Her akşam reyting rekorları kıran bir programın sunucusunu büyük bir kuruluşun reklamlarında oynatmak tabi ki hem satışları arttırır hem de programın değerini arttırır. DIGITURK yetkilileri de böyle bir reklam filmi çekme konusunda, gerçekten çok iyi düşünmüşler. Reklam konusunda benim düşünceme göre Türkiye de çok güzel işler başarmış bir kuruluş DIGITURK. Dijital yayıncılıkta da yıllardır tekel konumun da bulunuyor. Hemen hemen çoğu reklamı insanların hafızasında yer etmiştir. Yaptığı işlerde de herzaman ön plana çıkan isimlerden biri, her ne kadar son günlerde rakipleri çoğalsa da DIGITURK'ün yerinin çok fazla sallanacağını düşünmüyorum. Duyduğuma göre hedefleri arasında gençlere ve çocuklara yönelik programlar da yapmak varmış. Türkiye nüfusunun yarısından çoğunu gençler ve çocuklar oluşturduğunu düşünürsek DIGITURK'ün bunu başarması da çok yüksek ihtimaller arasında yer alıyor. Artık zaman ilerledikçe çocuklar ailelerine bilgisayar yerine DIGITURK almaya başlayacaklar gibi görünüyor. Bize de DIGITURK'e başarılar demek düşüyor.

21 Mart 2008 Cuma

FORMULA 1

Hepimizin bildiği gibi Formula 1 yarışları Türkiyenin özellikle İstanbul' un tanıtımı açısından oldukça önemli ve marka değeri taşıyan bir organizasyondur. Formula 1 yarışlarını dünya genelinde yaklaşık 2 milyara yakın kişi naklen izlemektedir. Türkiye Grand Prix'i 2005 yılından bu yana ülkemizde yapılmaktadır ve günümüze kadar daha da artan bir ilgiyle devam etmektedir. Ülkemizde yapılan yayınlara bakarsak;yarıştan önce İstanbul görüntülerine yer verilir. Ekranın altında Formula 1 İstanbul yazısı yer alır ve 'İSTANBUL' adı o anda yarışı televizyonlarının başında izleyen milyarlarca insanın hafızasına kazınmaktadır. Bu nedenle,Formula 1'in İstanbul tanıtımına yapacağı katkı çok büyüktür. Formula 1 ile Türkiye'ye sadece ünlü pilotlar ya da hızlı otomobiller değil;dünyada gelişmiş en üst teknolojide gelecektir. Geçen sene yapılan Türkiye Grand Prix'ine bakarsak;doluluk oranın ne kadar yüksek,bu spora verilen önemin ne denli büyük olduğunu görebiliriz. Çırağan Oteli Satış Direktörü Pınar Kartal Timer,''Doluluk oranı bu hafta yüzde 100. 11 suitimiz var ve hepsi satılmış durumda'' ifadesini kullanmıştır.Hilton Oteli Rezervasyon Sorumlusu Sedef Dülekgürgen '' 10 gün öncesine kadar yüzde 50 civarında seyrediyordu doluluk oranı fakat bu hafta yüzde 80 ve 90' a çıktı'' dedi. Dünyanın önde gelen zenginleri Formula 1 için lüks otelleri doldurmuşlardı. 2006 yılında yapılan yarışa bakarsak;Formula 1 o sene için 50 milyon $'lık bir getiriyle İstanbul'un tanıtımına fazlasıyla katkı sağlamıştır. O sene Türkiye Grand Prix'ini 45 bini yabancı turist olmak üzere yaklaşık 130 bin kişi izlemiştir.
Bütün bu saydıklarımdan anlaşılacağı üzere; Formula 1'in ülkemizin tanıtımı açısından önemi yadsınamaz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer almak isteyen TÜRKİYE için bu tür organizasyonlar büyük önem taşımalıdır. Türkiye Grand Prix'i bu sene Mayıs ayında yapılacak ve hazırlıklar yoğun bir şekilde devam ediyor. Bakalım bu sene Formula 1'in Türkiye ekonomisine yansıması ve İstanbul'a getirdikleri neler olucak hep beraber göreceğiz...