17 Mayıs 2008 Cumartesi

FRİEND CONNECT


Başlıktan da anlaşılacağı üzere;hepimiz günlük hayatımızda Facebook,Myspace,Yonja gibi sosyalleşme sitelerini kullanıyoruz. Özellikle son yıllarda epeyce kullanıcı sayıları artar oldu. Ee hal böyle olunca Google'da boş durmadı ve karşımıza yepyeni bir yazılımla çıkmak üzereler. Friend Connect web site sahiplerine,sitelerine sosyal uygulamalar ekleme imkanı sunmakta. Google hesabınızla da siteye girebiliyorsunuz. Giriş yaptıktan sonra,Google Talk,Facebook gibi sistemlerdeki profillerinizin de siteye bağlı olmasını ayarlayabiliyorsunuz. Bu sayede bu sistemdeki arkadaşlarımızdan kimler bu siteye üye görebiliyorsunuz ve onları da davet edebiliyorsunuz. Kullanıcılar kendi sitelerinden ayrılmadan diğer kişilerle iletişim kurabiliyor,müzik alışverişinde bulunabiliyor ve yazılan yorumları okuyabiliyor. Friend Connect yazılımını sitenize kurduğunuz zaman size ait bir yönetici paneliniz oluşuyor ve bu sayede sitenize üye olanları görüp,gerektiğinde atabilirsiniz:) Sizin için yapılan tüm aktiviteleri bu sayede izleyebilirsiniz. Oldukça sosyal bir olaya benziyor:) Henüz test aşamasında olmasına rağmen Google'ın bir ürünü olduğunu,yaratıcı ve kaliteli bir ekibe sahip olduklarını ve bu alanda rakiplerini incelediklerini varsayarsak, başta Facebook olmak üzere ve buna benzer siteler için güçlü bir rakip geliyor diyebiliriz:) Facebook veya o tarz sitelerden sıkılan ve alternatif bir yazılım arayanlar için ilginç olabilir...

ALIMLI BAYANLARIN DONDURMASI




Başlığımı bu şekilde kullanmak istedim çünkü gerçekten de Magnum sanırım sadece alımlı bayanlara yönelik dondurma üretiyor. Benim aklıma dondurma denildiği zaman çocuklar gelir ama nedense Magnum için aynı şeyi düşünemiyorum. Nezaman televizyonu açsam karşım da alımlı bir manken yada oyuncu Magnum yerken görüyorum, açıkçası almaya da çekiniyorum. Bir çok ünlü firma her müşterisine özel ürünler piyasaya sürüyor ama benim görüşüme göre dondurma da böyle bir ayrımın olması çok yanlış. Fiyatına göre belki her kesim de insan bu ürünü tatamayacak ama bu şekil de sınıflandırılması da bana hiç mantıklı gelmiyor. Tahmin ettiğim kadarıyla en çok dondurma tüketen çocuklar olduğuna göre onlara yönelik reklamlar yapmaları bence Algida açısından daha iyi olur. Zaten büyüklerin reklamlara pek aldırış ettiğini sanmıyorum özellikle bayanlar Magnumun reklamlarını gördükleri zaman gidipte özellikle Magnum alacaklarına hiç ihmal vermiyorum, ama durum çocuklar için çok farklı onlar reklamlar dan etkilenip belli bir ürünü tüketiyorlar. Şu anda sanırım en çok Algidanın max ürünü çok fazla tüketiliyordur nedeni çok açık yapılan reklamlar. Magnum satışlarının da artmasını istiyorsa Algida biraz daha çocuklara yönelik reklam girişimlerin de bulunsa çok daha iyi olur.

15 Mayıs 2008 Perşembe

İLGİNÇ REKLAMLAR


Şu reklam dünyası çok şaşırtıcı şey. Çoğu insan yeni ürünleri alırken reklamına bakıyordur bence. Reklam yeteri beğeniyi aldıysa, ürünün satışının belirli bir süre iyi gideceği garantilenmiştir. Eğer kötü bir ürünse, reklam iyiyse biraz daha hayatta kalabilirsin. Tabi her reklam başarılı olacak diye birşey yok. Bir sürü başarısız reklam örnekleri de var. Ürün istediği kadar kaliteli ya da tüketiciye yönelik olsun, reklam yeteri kadar ilgi çekmiyorsa, o ürün de heba olup gidiyor. Acımasız dünya yani:) Artık günümüzde iyi bir satış için, gerçekten çok başarılı reklamlar yapmak gerek. Artık reklam heryerde. Neredeyse sabah uyandığımızda karşımızda olacaklar. Benim ilginç bulduklarım TV reklamlarından çok, şu ilginç reklam afişleri. Yolda yürürken birden afişlere takılıp kalıyorsunuz. Önce bir süre anlam veremeden bakıyosunuz. Sonra ' bunu da kim düşünmüş ' deyip, gülümsüyorsunuz. Örneğin; yukarıdaki resimdeki Formula 1 reklamı. Aşağıdan geçen biri önce ' ne işi var bu arabanın orada? ' diye düşünür bence. Gerçekten Formula 1 aracı binadan geçmiş gibi. Görmicekken bile görürsün bu reklamı. Bence gayet akılda kalıcı.
Birde şu şu saat reklamına bakalım. Sizce de tebessüm etmek için yeterli değil mi? Zorlada olsa kolunuza taktırıyorlar. Markayı da aklınıza kazıyorlar. Başka yolun yok:) Eğer otobüste ayakta iseniz, eliniz mahkum ona tutunacaksınız. Bunları akıl eden reklamcıları tebrik etmek gerek. Gerçekten akılda kalıcı. Zaten reklamların amacı da bu değil mi?

SIKI DURUN ÇİNLİLER GELİYOR

Otomotiv endüstrisi, en hızlı gelişen sektörlerin başında geliyor. O kadar hızlı ki, çıkan modelleri takip edemiyoruz. Bu konuda bütün dünya markaları yarışıyor. Hep belli başlı güçlü ülkelerin otomotiv endüstrisinde başı çekeceğini zannederdim; ama çinliler gene yaptı yapacağını. Bu sektörde yeni olmalarına rağmen, devlerle boy ölçüşüyor. Yakında otmobil devi ABD ve Japonya'yı tahtından edecek. Ortodoğu ve Afrika gibi ülkelerde yurtdışı tecrübesi edinerek, hedefi büyüttüler. Yeni hedefleri, dünyanın en güçlü otomotiv markalarına sahip olmak. Çin, 1994'ten beri bu sektöre, 20 milyon dolardan fazla yatırım yaptı. Şuanda da ihracat yaptığı ülke sayısı ise 207. Çin arabaları; Chery, Geely, Zounghua, Jinbei, Changan' ın isimlerini ilerleyen günlerde çok duyacağız. Çünkü, Türkiye' nin güçlü otomotiv firmaları distribütörlük için çinlilerin peşinde.
Bu çin arabalarının fiyatı, diğer otomotiv markalarından daha ucuz. Çinliler, jip modeli Geely' i ABD'de 10 bin doların altında satacak. Türkiye distribütörü Mermerler Grup markanın QQ modelini 12-13 bin YTL' den satışa sunacak. Belkide artık çin markalarıyla dalga geçmeyi bırakmalıyız. Yakında bir otomobilin ucuz olupta, kaliteli de olabileceğini, Türk halkına da kanıtlayacaklar. Açıkçası ' çin arabaları Türkiye' ye geliyormuş ' haberini duyduğumda, 'çin arabaları mı? Herkes yolda kalır ! ' demiştim. İyice araştırınca korkmaya başladım:)
Tekstilden, elektroniğe kadar birçok alanda dünya pazarını ele geçirmeye başladılar. Otomotiv endüstrisinde o kadar iddaalılar ki, ünlü tasarımcılar ile çalışıyorlar ve mühendis desteği alıyorlar. Yakında, çin nüfusunun ekonomik durumu iyice artacak ve otomobil satışları patlayacak. Yaşanılacak trafik sorununu hayal bile edemiyorum:) Bizlerse çin otomobillerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bakalım neler yaşanacak?

13 Mayıs 2008 Salı

İSTİKBAL'DEN SÜPER YATAKLAR


Uyku, herkesin en sevdiği şeylerden biridir herhalde. Türkiye' de ki birçok yatak firması, rahat bir yatakta deliksiz bir uyku için çok çalışıyor. Bu firmalardan biride ' İSTİKBAL '. Rahat ve sağlıklı yataklarıyla piyasada sağlam bir yer edindi. Şimdilerde ise yepyeni bir ürünüyle karşımızda. ' BIOCARE ' kumaştan üretilen bu yatağın sahip olduğu özellikler beni çok şaşırttı. Birincisi; radara yakalanmama özelliği. Bu özelliğiyle, başta savunma sanayi olmak üzere 20 farklı sektörde kullanılacak. İkincisi ise; biocare kumaş sayesinde elektromanyetik dalgaları önlemesi. Manyetik bariyer oluşturması yanısıra, topraklama özelliğine sahip. Yatağın dört köşesi, topraklama hattına bağlı çıtçıtlar sayesinde vücuttan aldığı statik enerjiyi deşarj ediyor. Gün içinde elektromanyetik dalgalara maruz kalıyoruz. İstikbal, bu yeni ürünüyle müşterilerini uykularında elektromanyetik dalgalardan koruyor. Çünkü bu yatak, kendi alanı içine elektromanyetik dalgaların girmesini önlüyor. Bu özelliğiyle sağlıklı bir uyku uyumamızı sağlıyor. Biomagic ve Biostar isimli bu yataklar, hiçbir kimyasal madde kullanılmadan üretiliyor. Bu kumaş, antibakteriyel özelliğine de sahip. Ayrıca bu yataklar, flaret özelliğiyle herhangi bir tehlike anında alev almıyor. Kısacası, bu yatakların sahip olmadığı özellik yok. Bize de bu yataklarda mışıl mışıl uyumak düşer:)

10 Mayıs 2008 Cumartesi

KOKU TEMALI ÜRÜNLER



Bu da mı olur demeyin! Şu teknoloji denen olay gerçekten çok enteresan..Hem hızına yetişemiyoruz hem de yeni teknolojilerle,piyasaya çıkan yeni ürünler karşısında şaşırıp kalıyoruz. İşte şimdi bahsedeceğim üründe böyle bir özelliğe sahip. Zaten başlıktan da olayın enteresanlığı anlaşılmakta:) Geçen gün internette dolaşırken bir başlık gördüm. Aynen şöyle yazıyordu; '' Sevdiğinize,arkadaşlarınıza cep telefonuyla koku gönderin''.. Hadi canım dedim artık daha neler:) Neyse girdim,baktım yazının içeriğine gerçekten de ilginç bir olay. Aslında bu olayın öncesi varmış. Almanya'da bir grup tarafından alınan patent sayesinde cep telefonlarımızdan koku gönderecekmişiz. Kendi kendime bir bu eksikti zaten dedim:) Tabi bu proje 2000'li yıllara dayanmaktaymış. Yeni geliştirilen bu teknoloji sayesinde sevgilimize,arkadaşlarımıza çiçek resimlerinin yanında SMS veya MMS aracılığı ile kokusunu da yollayabilecekmişiz. Düşünüyorumda Sevgililer Gününde mesaj trafiklerinde aşkım seni seviyorum fln filan daha sonra telefonda beliren bir koku:)) Cep telefonlarıda 100 tane farklı kokuyu içinde barındıracakmış ve bunu alıcıya aynen ileticekmiş. Tabi ürün hayli değişik olunca işin pazarlama kısmında da neler olucağını merak etmiyor değilim. Ürüne talep ne kadar olur bilinmez ;ama şu teknolojiden de insan korkmuyor değil walla:) Koku gönderme teknolojisinin önümüzdeki yıllarda yaygınlaşması bekleniyormuş. Koku demişken bu aralar bu olay baya revaçta galiba. Bir diğer örnekte kokulu kredi kartları...

Geçtiğimiz Nisan ayında da HSBC ''Advantage'' markası adı altında erkeklere Lavanta,bayanlara ise Vanilya kokulu kredi kartını piyasaya sürdü. Tabi bu kartlar doğal olarak Türkiye'nin ilk parfümlü kredi kartları olarak tarihe geçer artık:) Hem bayanlara hem de erkeklere hitap ettiği için onların beğenilerine göre de farklı hizmetler ve indirim avantajları sunmakta. Tabi HSBC çıkarmış olduğu bu yeni ve bu piyasadaki ilk ürünle diğer rakiplerine ürün olarak farklılık sağladı. Bakalım bu koku teması üzerine kurulu yeni ürünler piyasada ne gibi etki sağlayacak bekleyip görücez...

9 Mayıs 2008 Cuma

ANNELER GÜNÜ


Hepimiz biliyoruz ki,eskiden sadece bayramlar özel gün olarak kutlanıyordu. Fakat son yıllara baktığımızda özel gün adı altında kutladığımız anlamlı günler çoğaldı. Örnek verirsek,Sevgililer Günü,Yılbaşı,Babalar Günü,Anneler Günü... Ve yine bir Anneler Günü geldi çattı. Bu özel günlerin aslında en önemli özelliği ''tüketimi'' artırmalarıdır. Şirketler özellikle bu günlere özel tasarladıkları kampanyalar ile kendilerine neredeyse bir ekonomi yaratıyorlar. Türk insanının da bu günlerde abartılı bir şekilde mağazalara akın etmesi,içlerinde oluşan hediye alma coşkusuyla beraber,doğal olarak satışlarda da sıçrama meydana geliyor. Özellikle şu son 2 gündür alışveriş merkezleri,mağazalar neredeyse dopdolu. Herkesin kafasında acaba anneme ne alsam sorusu yatmakta.. İşte bu noktada birçok firma bu güne özel düzenlemiş oldukları kampanyalarla yine aklımızı çelmeye hazır beklemedeler.. Bunlara kısaca değinirsek;Marks&Spencer'in Anneler Gününe özel fırsatları, Arzum firmasının bu gün için özel hediye imkanları sunması,Assortie'den zarif annelere özel tasarımlar,Bosch ve Profilo küçük ev aletleriyle hediye seçeneği sunuyor. Özellikle Profilo;Tango ve Mambo robotlarını bu kampanyada öne çıkarıyor. Goldaş;bu güne özel takı setleri düzenledi. Aslında bu liste uzadıkça uzuyor. Zaten yazımızın ana fikrini bu özel günlerde yapılan kampanyalarla,ürünlerinde ''Anneler Günü' başlığı altında yenilikler yaparak bu ürünleri müşterilere pazarlama taktikleri yatmaktadır. Satışların özellikle bu günlerde artmasından da bunu başardıkları görülmekte. Ee ne diyelim o zaman herkesin Anneler Günü kutlu olsun!!

2 Mayıs 2008 Cuma

EFE ORGANİK RAKI


Hiç rakının da organiği olur mu demeyin ''Efe rakı'' yeni organik rakısı ile piyasaya yeni bir tat sürmüş. Bildiğim kadarıyla ''Efe rakı'' müşterilerine farklı tatta ürünler sunarak rakı sektörünü geliştirmeyi kendilerine misyon edinmişler. ''Efe rakı'' sağlıklı beslenme konusun da duyarlı müşterilerini düşünerek onlar için organik rakı üretti. Üretmesine üretti de bu ne kadar tutar işte orası tartışma konusu, zaten sağlıklı beslenmek isteyen bir insan rakı tüketimi yapmaz. Organik rakı içmek yerine organik meyve suları veya başka organik içecekler tüketmeyi tercih eder. Herhalde Efe rakı organik rakı ürettiğin de bunu pek hesaba katmamış. Normal rakı tüketicilerinin de organik rakıyı tüketeceklerini de düşünmüyorum açıkcası, buna daha çok bayan tüketiciler önem verebilir diye düşünüyorum. Günümüzde organik ürüne en çok duyarlı olan tüketiciler bayanlar olduğu için Efe rakı'nın piyasaya sürdüğü bu yeni ürünü de ancak bayanlar tüketecekler gibi görünüyor. Ama şu sorun da var bayanların kaç tanesi rakı tüketiyor? Bu hususlar gözönün de bulunulduğu zaman bu yeni ürünün pek de iş yapacağını sanmıyorum. Tamam piyasaya sürülüş amacı gerçekten çok mantıklı, sağlıklı beslenmek isteyenler tüketsin diye organik kuru üzümle anasondan yapılmış bu yeni ürünü Efe rakı üretmiş ama bence çok yanlış bir ürünle üretmiş. Bu şu anlama geliyor bir mana da şimdi Cocacola bizler için organik kola üretse ben deneyeceğimi hiç düşünmüyorum, çünkü benim zaten benimsediğim bir tat var. Eğer Efe rakı başka bir sektör de olsaydı mesela; meyve sebze sektörün de organik ürün üretmesi ve piyasaya sürmesi gayet mantıklı olurdu ama rakı sektörü için bu ölü yatırım gibi görünüyor. O yüzden bunun üretilmesini çok mantıksız buluyorum. Belki de ben yanılıyorumdur, bunu zamanla bekleyip görücez.