
17 Mayıs 2008 Cumartesi
FRİEND CONNECT

ALIMLI BAYANLARIN DONDURMASI

15 Mayıs 2008 Perşembe
İLGİNÇ REKLAMLAR
Birde şu şu saat reklamına bakalım. Sizce de tebessüm etmek için yeterli değil mi? Zorlada olsa kolunuza taktırıyorlar. Markayı da aklınıza kazıyorlar. Başka yolun yok:) Eğer otobüste ayakta iseniz, eliniz mahkum ona tutunacaksınız. Bunları akıl eden reklamcıları tebrik etmek gerek. Gerçekten akılda kalıcı. Zaten reklamların amacı da bu değil mi?SIKI DURUN ÇİNLİLER GELİYOR
Otomotiv endüstrisi, en hızlı gelişen sektörlerin başında geliyor. O kadar hızlı ki, çıkan modelleri takip edemiyoruz. Bu konuda bütün dünya markaları yarışıyor. Hep belli başlı güçlü ülkelerin otomotiv endüstrisinde başı çekeceğini zannederdim; ama çinliler gene yaptı yapacağını. Bu sektörde yeni olmalarına rağmen, devlerle boy ölçüşüyor. Yakında otmobil devi ABD ve Japonya'yı tahtından edecek. Ortodoğu ve Afrika gibi ülkelerde yurtdışı tecrübesi edinerek, hedefi büyüttüler. Yeni hedefleri, dünyanın en güçlü otomotiv markalarına sahip olmak. Çin, 1994'ten beri bu sektöre, 20 milyon dolardan fazla yatırım yaptı. Şuanda da ihracat yaptığı ülke sayısı ise 207. Çin arabaları; Chery, Geely, Zounghua, Jinbei, Changan' ın isimlerini ilerleyen günlerde çok duyacağız. Çünkü, Türkiye' nin güçlü otomotiv firmaları distribütörlük için çinlilerin peşinde.Tekstilden, elektroniğe kadar birçok alanda dünya pazarını ele geçirmeye başladılar. Otomotiv endüstrisinde o kadar iddaalılar ki, ünlü tasarımcılar ile çalışıyorlar ve mühendis desteği alıyorlar. Yakında, çin nüfusunun ekonomik durumu iyice artacak ve otomobil satışları patlayacak. Yaşanılacak trafik sorununu hayal bile edemiyorum:) Bizlerse çin otomobillerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bakalım neler yaşanacak?
13 Mayıs 2008 Salı
İSTİKBAL'DEN SÜPER YATAKLAR
10 Mayıs 2008 Cumartesi
KOKU TEMALI ÜRÜNLER

Bu da mı olur demeyin! Şu teknoloji denen olay gerçekten çok enteresan..Hem hızına yetişemiyoruz hem de yeni teknolojilerle,piyasaya çıkan yeni ürünler karşısında şaşırıp kalıyoruz. İşte şimdi bahsedeceğim üründe böyle bir özelliğe sahip. Zaten başlıktan da olayın enteresanlığı anlaşılmakta:) Geçen gün internette dolaşırken bir başlık gördüm. Aynen şöyle yazıyordu; '' Sevdiğinize,arkadaşlarınıza cep telefonuyla koku gönderin''.. Hadi canım dedim artık daha neler:) Neyse girdim,baktım yazının içeriğine gerçekten de ilginç bir olay. Aslında bu olayın öncesi varmış. Almanya'da bir grup tarafından alınan patent sayesinde cep telefonlarımızdan koku gönderecekmişiz. Kendi kendime bir bu eksikti zaten dedim:) Tabi bu proje 2000'li yıllara dayanmaktaymış. Yeni geliştirilen bu teknoloji sayesinde sevgilimize,arkadaşlarımıza çiçek resimlerinin yanında SMS veya MMS aracılığı ile kokusunu da yollayabilecekmişiz. Düşünüyorumda Sevgililer Gününde mesaj trafiklerinde aşkım seni seviyorum fln filan daha sonra telefonda beliren bir koku:)) Cep telefonlarıda 100 tane farklı kokuyu içinde barındıracakmış ve bunu alıcıya aynen ileticekmiş. Tabi ürün hayli değişik olunca işin pazarlama kısmında da neler olucağını merak etmiyor değilim. Ürüne talep ne kadar olur bilinmez ;ama şu teknolojiden de insan korkmuyor değil walla:) Koku gönderme teknolojisinin önümüzdeki yıllarda yaygınlaşması bekleniyormuş. Koku demişken bu aralar bu olay baya revaçta galiba. Bir diğer örnekte kokulu kredi kartları...

9 Mayıs 2008 Cuma
ANNELER GÜNÜ

2 Mayıs 2008 Cuma
EFE ORGANİK RAKI

29 Nisan 2008 Salı
VİDEOFON

Bir tek biz bir şey istemedik

Burdan Turkcell'e çok teşekkür ediyorum, uzun zamandır öğrencilere yönelik kampanyalar yapmıyorlar diye ben Turkcell hattımı iptal ediyorum onlar da sanırım benim iptal etmeme inat müthiş bir kampanyayla yine müşterilerinin gönlünü çalıyor. Turkcell'e kırgın olmam başarılarını görmezden gelmemi gerektirmiyor. Gerçekten çok güzel bir reklam kampanyasıyla kırgın öğrencilerin gönlünü çok iyi bir şekil de almayı başarmış Turkcell. Ben bu konu da Turkcell'e çok kızıyordum. Turkcell hariç Avea ve Vodafone öğrenciler için bir çok avantajlar önlerine sürüyor olmalarına rağmen Turkcell hep bu konu da geri planda kalıyordu, yapsa bile bu kampanyalar hat sahipleri tarafından yeterli görülmüyordu. Artık ben bu durumdan sıkılıp hattımı iptal etmek durumun da kaldım çünkü Turkcell'e harcadığım kontür miktarı artık sayamayacagım seviyelere gelmişti, öğrenci olduğum için de diğer kampanyalarından faydalanamıyordum benim için tek çözüm hattımı iptal etmekti. Ama görüyorum ki bunu yapmakla çok büyük bir hata yapmışım. Reklamlar da gördüğüm de gözlerime inanamadım açıkçası Turkcell'in yine kamucelliler için yeni bir kampanya başlatacaklarını düşünmüştüm. Ama gördüğüm kadarıyla çok yanılmışım Turkcell yine beni çok şaşırttı. Reklam kampanyası gerçekten çok anlamlı olmuş, en azından onlar da öğrencileri ihmal ettiklerinin farkındalar. Reklamı gördünüzmü bilmem ama ben görünce hayran kaldım gerçekten hem çok anlamlı olmuş hem de amacına ulaşmış. Umarım bu kampanya sadece bir kaç aylık değil de rakiplerinin yaptığı gibi süresiz olur. Gecikmiş bir kampanya olmasına rağmen çok yerin de olmuş. Turkcell'in şunu unutmaması lazım; Türkiye'de bulunan öğrenci sayısı eminim belli bir kuruluşa bağlı çalışan sayısında kat kat daha fazladır o yüzden biz gençleri de unutmamasını istiyoruz, eğer daha çok başarıya ulaşmak istiyorsa tabiki!
MIKROSOFT YINE YAPMIŞ YAPICAĞINI ''ZUNE''
Microsoft tarafından iPod'a rakip olarak piyasaya çıkarılan, Zune'unun adını ilk duyduğumda açıkçası hiç de bana rakip olacakmış gibi gelmedi. Neden diyeceksiniz? Şuana kadar iPod'a rakip olarak sürüler diğer ürünler gereken başarıyı gösterememişti. Ama durum ''Zune'' için geçerli değil sanırım, yanlış bilmiyorsam ocak 2007 de Microsoft tarafından yüzbinlerce satıldığı ileri sürülüyor. Ilk bakışta iPod'a biraz benzerlik gösteriyor, ama işlevsel olarak iPodan daha çok işleve sahip. IPod'a nazaran müzik çalmanın yanı sıra video ve resim görüntüleme özelliğine de sahip. 30gb hafızasın da 7.500 şarkı yükleme özelliğine sahip, bu gerçekten rakibini zorlayıcı bir özellik, aslın da iPod'un yeni ürünü ''iPod Touch'' da da bu özelliği görmemiz mümkün ama Zune bu özellige sahipken bildiğim kadarıyla iPod'a bunu bulmak pek de mümkün değildi.Benim en çok dikkatimi çeken özelliklerinden biri pil ömrünün müzik dinlerken 14 saat dayanması video oynatırken de 4saatlik bir pil ömrü var mış, gerçekten çok uzun bir süre zarfın da istediğimiz kadar müzik dinleyebiliriz sarjın çabuk bitme derdi olmadan.En önemlisi kablo derdi olmadan müzik ve fotoğraf aktarabiliyormuş. ABD'de beyaz, kahverengi ve siyah olmak üzere 3 renk çeşidiyle piyasaya sürülmüş. IPod'a göre biraz daha kalın ve ağır olmasına rağmen sunduğu özelliklerle şimdiden iPod'u zorlamışa benziyor. Başlığım da dediğim gibi, Microsoft yine yapmış yapıcağını iPod gibi güçlü bir rakibi olmasına rağmen yine de başarıya ulaşmış gibi görünüyor. Şuana kadar iPod'un karşısına çıkan en güçlü rakip. Tabiki iPod'un belli bir alıcı kesimi var ama böyle bir rakip karşısın da onların da boş durucağını hiç sanmıyorum, zaten çıkardığı yeni ürünleriyle de bunu çok net bir şekil de gösteriyorlar. Zune'nin Türkiye'de henüz çıkış tarihi tam olarak belli değil ama satışlar ABD pazarındaki gibi olacağa benziyor. Ben de merak ettim açıkçası Zune'u gerçekten de söylendiği gibi var mı bekliyelim ve görelim.
28 Nisan 2008 Pazartesi
' ARTIBİLET ' OH NE RAHAT

Çok seyahat edenler, yolculuk öncesi 'bilet sıkıntısı nedir? ' iyi bilirler. Benim gibi öğrenci olan arkadaşlar, bayram vb.önemli günlerin öncesi, memlekete dönmek için çekilen ' bilet kaosunu ' çok daha iyi bilirler=). Sevgili otobüs firmalarının, internet üzeri bilet satışını keşfinden önce herkes sefilleri oynuyordu. Önceleri, biletleri ya terminalden ya da otobüs firmalarının şubelerine giderek alabiliyorduk. Bu tür yerlere uzak oturanlar için seyahat etmeyi sevmek, en son şeydir herhalde. Çünkü ellerini çabuk tutmazlarsa, otobüsün arka yarısındaki koltuklar, kendilerini bekler ya da daha kötüsü; gidilmesi gereken zamandan daha geç bir zamanda gitmek zorunda kalırlar. ( biz öğrencilerin bilet işini hep en son güne bıraktığı düşünülürse... :))). Neyse ki; otobüs firmaları internet üzeri bilet satışını yaygınlaştırarak ya da kullanıma daha elverişli hale getirerek, bu sorunu ortadan kaldırdı.
Birçok otobüs firması kendi web sitelerinde sunduğu ' online bilet ' avantajlarıyla yolcularına sorunsuz, rahat bir bilet alışverişi sağlıyor. Bu ' online bilet ' kolaylığı ile artık otobüs şubelerine gitme zorunluluğu ortadan kalkıyor. ( yani buda şubelerdeki görevlilerle uğraşmayacağın anlamına geliyor. Çünkü % 80 i mutlaka bilette yanlışlık yapar, birde çok bilmiş bir edayla suçu sana atar :)). Bu online bilet kolaylığını sağlayan otobüs firmalarından biri de NİLÜFER TURİZM. Sunduğu ' artıbilet ' avantajıyla yolcularına rahatlık sağlıyor. Nilüfer Turizm 'in ' artıbilet ' i bu yolcu kartlarının internetteki versiyonudur. Bu yolcu kartını cüzdanınızda değil, internetinizde taşıyorsunuz. Bu durumda kartınızı kaybetmeniz de söz konusu değildir. ARTIBİLET ' in birçok avantajı vardır; herhangi bir yolculuğunuzda internet üzerinden bilet aldığınızda ' artıbilet ' bilet ücreti üzerinden %10 indirim avantajı sağlar . Bu %10 luk indirimler size ' ArtıLira ' olarak geri döner ve bu ' ArtıLira ' lar birikerek size aynı istikamette olan, her 10 seyahatte 1 bilet kazandırır. Sık yolculuk edenler için çok güzel bir avantaj . Yolcu ' artıbilet ' ile kendi biletini kendi oluşturup, avantajlardan yararlanır.
27 Nisan 2008 Pazar
Vivident çiğne ve gülümse
Sakız alırken hiç markasına göre aldığınız oldumu bilmem ama çoğu insan çiklet alırken markaya pek önem vermiyormuş havası yaratıyorlar. Benim düşünceme göre bir çoğumuz bilinen bir marka olmasına özen gösteriyor. Vivident'in tatlandırıcı sakız pazarının lideri olması da bunun bir göstergesi sanırım. Tüketicinin ilgisini çekmek için bir çok farklı reklam kapmanyaları yayınlamıstır ve yayınlamaya da devam etmektedir. Vivident full fresh reklamını izlediniz mi bilmiyorum ama gerçekten çok dikkat çekici bir çalışma olmuş. Küçük bir çocuk geliyor bank ta oturan adama su tabancasıyla su ıslatıyor, adam o sıra da ''Vivident full fresh'' çigniyor ve sırılsıklam ıslanıyor. Bence adına yakışır bir reklam olmuş bence amacına da ulaştı gibi görünüyor. Sadece reklamlarıyla değil piyasaya sürdüğü farklı ürünleriyle de hep zirvede kalmayı başaran bir marka ''Vivident''. Sürekli yeni ürünler üretme çabasın da, herkes tamam artık ''Vivident'' artık başka ürün piyasaya çıkaramaz derken hemen yeni bir ürünle rakiplerini zorlamayı başarıyor. Ilginç ve amacına ulaşan reklam kampanyalarıyla da bunu pekiştiriyor. Vivident denildiği zaman hemen benim aklıma sloganı geliyor, ''Vivident vivident çiğne ve gülümse.'' Gerçekten insanın aklına kazımışlar sloganlarını önemli olan da bu değil mi? Diğer büyük firmalarda olduğu gibi Vivident'te sloganını tüm dünyaya yaymayı başarmış. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyanın tanıdığı bir marka haline geldi. Su an bir araştırma yapılsa sakız denildiğin de ilk akla Vivident'in gelecegi çok net bir şekil de görülmektedir diye düşünüyorum, tabiki diğer tatlandırıcı sakız firmaları da oldukça başarılı ama bence daha kattetmeleri gereken çok yol var özelliklede karşılarında ''Vivident'' gibi güçlü bir rakip varken.
27 Mart 2008 Perşembe
DOVE GERÇEK GÜZELLİK ARAŞTIRMASI

22 Mart 2008 Cumartesi
CANINIZ NE ISTERSE O ANDA GÖSTEREN TV ''DIGI''
Bu sıralar neredeyse hangi tv kanalını açsam karşıma Acun Ilıca'lıyla DIGITURK reklamı çıkıyor. Sloganları da gerçekten ilginç olmuş ''Canınız ne isterse o anda gösteren tv DIGI'' gerçekten bu doğru mu bilmem ama ilk başta izleyici kitlesinin beğenisini kazanmışa benziyor. Türkiye genelinde 1.5 milyon abonesi bulunan DIGITURK bu oranı iki katına çıkarmak için çoktan kolları sıvamışlar. ''Var mısın yok musun'' programıyla çoğu insanın gönlünde taht kuran Acun Ilıcalı sayesinde bunun neredeyse başarmışlar.Acun Ilıcalı DIGITURK bayiliklerini kırıp geçirmiş, reklamdan sonra satışlarda büyük bir artış varmış.DIGITURK'ün başarılarını göz ardı etmemiz doğru olmaz ama burda Acunun payının büyük olduğunu düşünüyorum. Her akşam reyting rekorları kıran bir programın sunucusunu büyük bir kuruluşun reklamlarında oynatmak tabi ki hem satışları arttırır hem de programın değerini arttırır. DIGITURK yetkilileri de böyle bir reklam filmi çekme konusunda, gerçekten çok iyi düşünmüşler. Reklam konusunda benim düşünceme göre Türkiye de çok güzel işler başarmış bir kuruluş DIGITURK. Dijital yayıncılıkta da yıllardır tekel konumun da bulunuyor. Hemen hemen çoğu reklamı insanların hafızasında yer etmiştir. Yaptığı işlerde de herzaman ön plana çıkan isimlerden biri, her ne kadar son günlerde rakipleri çoğalsa da DIGITURK'ün yerinin çok fazla sallanacağını düşünmüyorum. Duyduğuma göre hedefleri arasında gençlere ve çocuklara yönelik programlar da yapmak varmış. Türkiye nüfusunun yarısından çoğunu gençler ve çocuklar oluşturduğunu düşünürsek DIGITURK'ün bunu başarması da çok yüksek ihtimaller arasında yer alıyor. Artık zaman ilerledikçe çocuklar ailelerine bilgisayar yerine DIGITURK almaya başlayacaklar gibi görünüyor. Bize de DIGITURK'e başarılar demek düşüyor.
21 Mart 2008 Cuma
FORMULA 1
Hepimizin bildiği gibi Formula 1 yarışları Türkiyenin özellikle İstanbul' un tanıtımı açısından oldukça önemli ve marka değeri taşıyan bir organizasyondur. Formula 1 yarışlarını dünya genelinde yaklaşık 2 milyara yakın kişi naklen izlemektedir. Türkiye Grand Prix'i 2005 yılından bu yana ülkemizde yapılmaktadır ve günümüze kadar daha da artan bir ilgiyle devam etmektedir. Ülkemizde yapılan yayınlara bakarsak;yarıştan önce İstanbul görüntülerine yer verilir. Ekranın altında Formula 1 İstanbul yazısı yer alır ve 'İSTANBUL' adı o anda yarışı televizyonlarının başında izleyen milyarlarca insanın hafızasına kazınmaktadır. Bu nedenle,Formula 1'in İstanbul tanıtımına yapacağı katkı çok büyüktür. Formula 1 ile Türkiye'ye sadece ünlü pilotlar ya da hızlı otomobiller değil;dünyada gelişmiş en üst teknolojide gelecektir. Geçen sene yapılan Türkiye Grand Prix'ine bakarsak;doluluk oranın ne kadar yüksek,bu spora verilen önemin ne denli büyük olduğunu görebiliriz. Çırağan Oteli Satış Direktörü Pınar Kartal Timer,''Doluluk oranı bu hafta yüzde 100. 11 suitimiz var ve hepsi satılmış durumda'' ifadesini kullanmıştır.Hilton Oteli Rezervasyon Sorumlusu Sedef Dülekgürgen '' 10 gün öncesine kadar yüzde 50 civarında seyrediyordu doluluk oranı fakat bu hafta yüzde 80 ve 90' a çıktı'' dedi. Dünyanın önde gelen zenginleri Formula 1 için lüks otelleri doldurmuşlardı. 2006 yılında yapılan yarışa bakarsak;Formula 1 o sene için 50 milyon $'lık bir getiriyle İstanbul'un tanıtımına fazlasıyla katkı sağlamıştır. O sene Türkiye Grand Prix'ini 45 bini yabancı turist olmak üzere yaklaşık 130 bin kişi izlemiştir.Bütün bu saydıklarımdan anlaşılacağı üzere; Formula 1'in ülkemizin tanıtımı açısından önemi yadsınamaz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer almak isteyen TÜRKİYE için bu tür organizasyonlar büyük önem taşımalıdır. Türkiye Grand Prix'i bu sene Mayıs ayında yapılacak ve hazırlıklar yoğun bir şekilde devam ediyor. Bakalım bu sene Formula 1'in Türkiye ekonomisine yansıması ve İstanbul'a getirdikleri neler olucak hep beraber göreceğiz...
27 Şubat 2008 Çarşamba
İNTERNET
Çoğunlukla firmalar internete reklam vermek yerine web sayfalarını tercih etmektedirler.Aslında bu yöntem genel olarak doğrudur.Çünkü, kişiler internette dolaşırken karşılarına herhangi bir ürünün reklamı çıkabiliyor ve insanlar çıkan reklama çok takılmayıp o sayfayı kapatabiliyor. Her ne kadar internet televizyona göre daha ucuz bir reklam türü olsa da genellikle bu yöntemin pek te işe yaradığı söylenemez.Bu nedenle,herhangi bir ürünün bir web sayfasının olması,o ürünün tanıtımı açısından çok daha fazla fayda sağlar.Çünkü web sayfaları dünyanın her yerindeki insanlara kolaylıkla ulaşabilen bir araçtır.Hedef kitleye ulaşma açısından web sayfaları bu anlamda fazlasıyla önemli.Basit bir örnek verirsem,çoğu gençlerin tercih ettiği gibi ben de 'CONVERSE' tutkunuyum.Özel olarak bu markanın web sayfasına girip ,son çıkan ürünleri takip edip,model beğenebiliyorum.Hem bu yolla o ürün hakkında daha fazla bilgi sahibi olabiliyorum.
Özetle,firmalar web sayfalarıyla hedef kitlelerini arttırma şansını yakalarlar,ürünlerini daha iyi pazarlama imkanı bulurlar ve yapmış oldukları tanıtımla gelirlerini arttırabilirler.

